Değişim - Semih Pehlivan

22 Temmuz 2020by Semih PEHLİVAN

Değişim aslında dünya var olduğundan beri yaşanan bir süreçti. Tabii bu sürecin bilimsel olarak incelenmesi 100 belki 150 yıllık bir geçmişe sahiptir.

Toplumları sosyolojik açıdan incelediğimizde insanlığın varoluşu ile M.Ö. 10.000 yılına kadar geçen sürenin, Avcılık ve Toplayıcılık toplumu olarak kayıtlara geçtiğini görüyoruz. 
Daha sonra M.Ö 10.000 ile M.S. 18. yüzyıla kadar geçen yaklaşık 12.000 yıllık dönemde ise insanlık Tarım Toplumu sürecinde idi. 

Bu dönemden sonra yani 18. Yüzyıldan 20. Yüzyılının başlarına kadar geçen sürede ise insanlık artık Sanayi Toplumu kimliği taşıyordu.

İşte ne oldu ise burada oldu. 12.000 yıllık alışkanlıkların 180 yıl gibi çok kısa bir sürede değişimesi insanlar üzerinde yoğun bir stres birikimine yol açtı ve bu birikim çatışmaları beraberinde getirdi. Öyle ki 1. ve 2. Dünya savaşları bu çatışmaların en önemli kırılım noktaları idi.

Stresin en büyük belki de tek kaynağının değişim olduğu söylenmektedir. Genel olarak yaşanan streslere bir göz attığımızda hemen hemen tamamının kaynağının değişim olduğunu görüyoruz. 

O zaman asıl sorun değişime ayak uyduramamaktır. 

Şu an dünya üzerinde yaşayan uluslar içinde Amerika ve vatandaşları değişime en çabuk uyum sağlayanlar olarak görülmektedir. Bunu her alanda görebildiğimiz gibi filmlerinde de izliyoruz. Matrix serisinin ilk bölümünde ve devamında Neo’yu kurtarıcı olarak gören ve hayatta tek amacı ona ulaşmak olan Morpheus, Matrix Reloaded’da onun kurtarıcı olmadığını anlayınca “Dün uykuda idim, bugün uyandım” diyebilmiş ve değişimi o anda sahiplenebilmiştir. 

Buna benzer bir sürü örnek sıralamak mümkün. Yüzyıllar önce yaşayan Mevlana aşağıdaki şiir ile değişimi çok ama çok güzel tanımlamıştır. Bu şiir otoritelerce dünyada değişimin şiirsel olarak tanımlandığı en iyi ifade olarak görülmektedir:
.

Yeniliğe Doğru

Her gün bir yerden göçmek ne iyi 

Her gün bir yere konmak ne güzel 
Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş 
Dünle beraber gitti cancağızım
Ne kadar söz varsa düne ait 
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım

Mevlana Celaleddin Rumi


 

 

 

Her değişim stres yaratır demek doğru değildir ama stresin sebebi değişimdir diyebiliriz. Bunu görebilmek her zaman mümkün olamayabilir ama verilen kararlar büyük önem taşımaktadır. 

Osmanlı’nın en büyük lideri Kanuni Sultan Süleyman ‘in (M.1520-1566) Viyana kapısına kadar gidip geri dönmesini herkes farklı yorumlamaktadır.

 .
Günümüzde bile tartışılan bu karar için şu iddiaya özellikle dikkat etmek gerekir:

Viyana kapısına kadar gelen Kanuni, eğer Viyana’yı da Osmanlı topraklarına katarsa tüm Avrupa’yı da almak zorunda kalacaktı. Hatta Viyana’yı almak bu süreci kolaylaştıracak ve hızlandıracaktı.
Ama o zaman yeryüzünde Doğu-Batı kavramı diye bir şey kalmayacaktı. Yani Batı var olduğu için var olan Doğu, Doğu var olduğu için var olan Batı kavramları ortadan
kalkacaktı. Dolayısıyla batılılaşma diye bir kavram veya hedef olmayacak, doğu kültürü diye bir kültür kalmayacaktı.

İşte bu değişimin yaratacağı stresi gören Kanuni; Viyana’yı almadan geri dönebilme büyüklüğünü gösterebilmişti.

Günümüzden 10 yıl önce başlayan teknoloji değişimine ve insanın üretimdeki gücünü gören bir ulusun -ki o ulus artık dünya devi olmaya aday- Ataları yıllar önce aşağıdaki
sözü söylemiş.

 

.. 
.

 

 

 

“ Değişimin karşısında aptallar duvar örer, akıllılar yel değirmeni yaparlar.”Çin Atasözü

SEMİH PEHLİVAN

Semih PEHLİVAN