Toplumun siyasi inanç kodları - Semih Pehlivan

22 Temmuz 2020by Semih PEHLİVAN

Geçtiğimiz günlerde,  hayat yolculuğuna “toplumun inanç kodlarını çözebilmek” hedefiyle çıkan bir “dost” ile keyifli ve tadı damakta kalır kıvamda 45 dakika geçirdim. Alınan dersler ve konulan hedefler en az kısmen giderilen hasret kadar doyurucuydu.

Asıl hedef “toplumun siyasi kodlarını çözebilmek” için klavuz arayışı iken yolun ne kadar dikenli olduğu ortaya çıktı.

Toplumdaki siyasi kodların çözümü -iktidar düzeyinde- ne kadar zor, karmaşık ve değişken olsa da muhalefet düzeyinde ne kadar basit ve sığ olduğu aşikar. Bu sığ bakış açısı sadece sorunlara ve çözümlerine odaklanamama ile sınırlı olmayıp en baş aktör seçmene bakışı da şekillendirmiş durumda.

Evine CHP’li bakanların, milletvekillerinin yemeğe geldiği bir babanın oğlu olarak büyüdüm. Daha 15-16 yaşlarında yardımsız yürüyemeyen babaannemin oy kullanmasına yardım etme bahanesi ile başladım CHP’ye oy vermeye. Bugün 42 yaşındayım ve CHP den başka hiçbir siyasi partiye oy vermedim.

Belki ilk öğrenilmesi gereken iktidara taşıyanların siyasi inanç kodları değil de sürekli muhalefet CHP’ye oy verenlerin kodları.

Önce Anavatan iktidarından kurtulmak için oy verdik CHP ye. Sonra Erbakan gelmesin diye. MHP’lilere kafatasçı dediler korktuk verdik. Sonrasında meclis dışında kalsın istemedik. Şimdi ise MHP ile ortak çatı bile kurduk ama gönlümüzdeki aday seçilsin diye değil istemediğimiz aday seçilmesin diye.

Daha önce bir yazımda Cemil Meriç’ten bahsederken “Osmanlı gibi batıyı küçümsemek veya aydın kesim gibi batıyı överken bizi aşağılamak yerine YERLİ OLMAK (bknz; Yerli Olmak)” kavramını vurgulamıştım.

Yerli olmak yerine “aydın” görünmekten vazgeçmeyen kesimi, hemen her iktidar karşıtı televizyon kanalında görmek mümkün. İktidarı eleştiri hakkını sonuna kadar desteklerken iktidara taşıyanları eleştirmeyi aşağılama düzeyine kadar indirmek tek kelime ile korkunç bir hata değil midir?

Hali hazırdaki siyasi tablonun CHP lehine değişmesi için ortada basit bir matematik duruyor oysa ki. CHP’nin bugün iktidara gelmek için yetmeyen oy sayısını arttırmak için 2 yol var. Ya MHP’nin ya da AKP’nin seçmenini kendi lehine çekebilmek. Hayata bakış açısı düşünüldüğünde MHP seçmeninin saf değiştirmesi pek mümkün olmadığına göre tek hedef AKP seçmenidir.

Bu noktada AKP seçmeninin siyasi inanç kodlarını çözme sürecinde “1 çuval kömür, 2 torba makarna” sığlığında kalmak uzun yıllar muhalefette kalmayı sağlar ancak.

Peki hedeflenen seçmen kitlesini “Aziz Nesin %60 demişti, demek ki %10 luk kısım yanlışlıkla bizim tarafa geçti” yaftası ile kodlamak hangi “aydın” düşüncenin üründür?

Tespitin doğru yapıldığı varsayılsa ve “makarna+kömür” formülünün denklemdeki gücü ispatlansa dahi “Aptal” damgası vurulmuş seçmenin saf değiştirebileceğini düşünmek üstün zeka ürünü müdür?

 

 

Semih Pehlivan

2014 – Adapazarı       

Semih PEHLİVAN